Bıldırcınlar, tavuk ve sülün familyasına yakınlığıyla bilinen ve doğada göçebe olarak yaşamlarını sürdüren kuşlardır. Tarihsel olarak, bıldırcınların önce seslerinin güzelliği, daha sonra ise lezzetli etleri ve yumurtaları için beslendiği bilinmektedir. Özellikle Japonya ve Çin'de bu türler oldukça popüler hale gelmiştir. Günümüzde ise bıldırcınlar, fare ve tavşanlar gibi laboratuvar hayvanları olarak da önem kazanmış ve üretimi yaygınlaşmıştır. Normalde tüy renkleri doğada mükemmel bir kamuflaj sağlayacak şekilde kahverengi, beyaz ve krem gibi renk karmasına sahip olan bıldırcın türlerinin yanı sıra, mutasyon ve yetiştirme çiftliklerinde renklerinin ayrıştırılması suretiyle, tek renge sahip bıldırcınlar da görmek mümkündür. Bunlardan biri de beyaz bıldırcındır.

Dünya üzerindeki bıldırcın türlerinin çoğu, özellikle 2. Dünya Savaşı sırasında ortadan kalkmıştır. Ötücü türler ise tamamen yok olmuştur. Savaş sonrası, yeni bıldırcın türleri yetiştirilmek üzere yabani bıldırcınlardan faydalanılmıştır. Yetiştirilen bu kuş sürüleri beden ağırlıkları, yumurta verimliliği ve tüylerinin rengi gibi faktörlere göre seleksiyona uğratılmıştır. Klasik bıldırcın yumurtasından elde edilen bıldırcınlar, renklerine göre ayrılarak beyaz, açık kahverengi, koyu kahverengi ve farklı kahverengi tonları olmak üzere saflaştırılmıştır. Bu ağırlık ve verim iyileştirme çalışmalarının neticesinde ortaya çıkan türlerden biri de albino bıldırcın, bilinen adıyla beyaz bıldırcındır. Bu çalışmaların amacı, ayrıştırılan renkleri ata olarak kullanarak farklı genotip ve fenotip oluşturmak şeklinde özetlenebilir.

Beyaz bıldırcınlarda Albinismus (Albinizm) durumu yetişkinlerin vücudunun açık sarımsı renkte olmasına, ancak yumurtalarının kabuğu ile sarısının normal renkte kalmasına neden olur. Bütün tüylerdeki pigmentasyon yokluğuyla açıklanabilen fenotiplerin oluşmasında beyaz tüylülük (C), eksik albinoluk (Al) ve tam albinoluk (A) genleri rol oynamaktadır. Albinoluk genleri cinsiyete bağlı ve resesif (çekinik) bir gen olarak bilinmektedir. Bu türde, görünüşten kesin gen ayrımı bıldırcınların göz rengi incelenerek yapılabilmektedir. Beyaz tüylülükte yani C genlerine sahip olanlarda gözler normal, eksik albinolukta yani Al genleri taşıyanlarda gözler pembe ve tam albinolukta yani A genleri bulunanlarda ise gözler yakut kırmızısıdır. Homozigot yani bir karakteri kontrol eden iki gen birbirinin aynı ise embriyo iken ölümlere veya kuluçka sonrasında ilk 4 günde ölümlere neden oldukları bilinmektedir.

Doğada bir beyaz bıldırcın türü olan White Bobwhite, Northern Bobwhite olarak bilinen türün doğal bir mutasyonudur. Bu türün erkek ve dişileri birbirlerine çok benzedikleri için ayırt etmek zordur. Tek fark, erkek türdeki üyelerin dişilerden biraz daha geniş bir kafa yapısına sahip olmalarıdır. Bu kuşlar kış mevsimi boyunca sürüler halinde dolaşırlar. Sürü halindeyken rahatsız edildiklerinde, bir anda gökyüzüne yükselen 30 ya da daha fazla kuştan oluşan gruplar gözlemlenmiştir. Meksika'nın güneyine doğru ilerlendiğinde, boyunlarında ve göğüslerinde beyazlıkların yoğunlaştığı Bobwhite türü bıldırcın alt soylarını görmek mümkündür.